Can’dan ayrılmanın pratiği

İnsanın aşık olduğu, çok sevdiği birinden ayrılması ne zordur! Ölümlerden ölüm beğenmek gibi bi şey… Onu kaybederken sanki onunla ilgili tüm yaşanmışlıkları da kaybediyormuş gibi olur insan. Bir daha asla gelmeyecek, dönmeyecek olandır o!

İnsanın canandan çok sevdiği tek şey vardır; can!

CAN yani BEN.

Cananı kaybetmek bu kadar kahrediciyken BEN’i kaybetmek nasıl bi şeydir?

Acaba her cananda bir BENden mi hafifliyoruz?

Acaba kendimizden böyle parti parti mi kurtuluyoruz?!

Yoksa aşık olmak ve sonucunda aşk acısı çekmek sadece bi pratik miydi? Ölesiye sevdiğimiz BEN’den ayrılmanın pratiği!!!

Severek ayrılmak öyle zor ki, bu yüzden insanlar önce kötüleyip, sonra ayrılırlar. Kötülemenin, gözden düşürmenin teknik gerekliliğini şu anda anladım. Eğer kötüleyemiyorsan neden ayrılacaksın ki?! Bunun için çatlak olmak lazım.

Çatlak deyince aklıma geldi: Don Juan şöyle demişti;
“İnsanın durup dururken bilgi adamı olmayı istemesi için kafadan çatlak olması gerekir… Aklı başında birinin bunu istemesi görülmüş şey değildir.”

05.12.2005-günlükten


2 Yorumlar

  1. Turan says:

    Kotuleyerek ayrılmalar birey için daha kolay olabilir, insan o zaman “o bana zaten laik değildi” diyebilir. Ama en iyi ayrılma “o çok şahane biriydi” diyerek ayrilmaktir.

    1. says:

      Bunu ancak bilgelik yolunda bi savaşçı yapabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir