Özgürleşmek nedir

Özgürlük demek, herşeyi gitmesine bırakmak, koyvermek, talep etmemek demektir. İnsanlar her şeyi elden bırakmaya pek razı değildir. Bilmezler ki sonlu olan sonsuz olanın bedelidir. Fakat gerçek vazgeçiş, terk edilecek bişeyin bulunmadığını; çünkü size ait hiçbir şeyin zaten bulunmadığını idrak ediştedir. Bu derin uyku gibidir; uykuya daldığınız zaman yatağınızdan vazgeçmezsiniz- sadece onu unutursunuz. (Maharaj)

FA: söz güzel.ama buradan yola çıkarak tartışmayı biraz daha açalım istermisiniz.birde özgürlük konusunda bir düşünce daha var.etik kurallarından tamamen kurtulursanız özgürleşirsiniz diyorlar.insanın özgürleşmesinin önünde etik kuralları birincil dereceden etkili midir?

sa: Etik kurallar da evrimleşen yaşayan bi varlıktır, diğer canlılar, dünya ve yıldızlar gibi.Güncellenmiş etik kuralların  çoğu güncellenmiş insana normal gelirler bence, bunları kural olduğu  için değil öyle hissettiğii için yaparlar çoğu kez (tabi istisnalar mevcuttur).  Fakat sizin söylediğiniz anlamda “ben etik bütün kurallları reddediyorum”la başlayan bişey, “hepsine uymak zorundayım”ın bütünleyicisi (yani aynısı ) olduğundan asla bi özgürleşme getirmeyecektir:)

TE: Insan “bana ne” diyebilmeli…..

sa: Bi görücü herşeyin sebebini ve bağlantılarını görür ve gerekli görürse müdahil olabilir, yani hep” bana ne” durumunda kalmak mecburiyeti yoktur onun 🙂

TE:Görücü birşeyin nedenini görür ve gerektiği zaman da değiştirmede aktif rol oynar, diyorsun. Yine senin başka bir konuda söylediğin bir söze göre insanları değiştirmenin o kadar da mümkün olmadigi idi. Yani değişim isteği hissedilmedikce değişimin gerçekleşmesi imkansızdır, denmişti. Ben de katitiliyorum o sözlere. Görücü seyirci tutumunu değiştirdiği zaman hata mi işliyor?

sa: İnsan nasıl da kendine göre anlıyo değil mi 🙂 Ben müdahil olur dedim, yani oyunun içine dahil olur, ancak bi görücü aynı zamanda bi iz sürücüdür yani denetimli delililik sanatını bilir. Oyuna girmeyi gerekli görmüştür, gerekli gördüğünde de çıkar. Kimseyi değiştirmek niyetiyle yapmaz. Sadece bi oyuncu gerekmiştir orda onu görmüştür bunu yapar. Onun vasıtasıyla oyundaki kişilerin şekli şemali çoğu kez değişir çünkü bi görücünün azımsanmayacak bir erki vardır. O kişiler çoğu kez tepetaklak olurlar fakat sebebin görücüden olduğunu filan anlamazlar 🙂 Böyle dışardan bakınca komedik bi şeydir hayat 🙂

**

Savaşçı, özgürlüğü arayan insandır. Hüzün özgürlük değildir. Bundan kurtulmak gerekir.

Savaşçıları zihinlerinde yalnızca bir tek şey vardır – özgürlükleri. Ölmek ve Kartal’a yem olmak bir mücadele değildir. Oysa sessizce Kartal’ın çevresinde dolaşarak özgürlüğe kavuşmak, en büyük cesarettir. (CC)

**

“Neden tüm Dünya’yı omuzlarımda taşımayı, insanlığın yüklerini ve enerjisini taşımayı sürdüreyim?” Sürdürmeyin. İndiriverin onları aşağıya. Farketmez. Onlar başlarının çaresine bakacaktır.(Tobias)

Esas sen başının çaresine bakabilecek durumda mısın bana ondan haber ver? Cesur ol! Eğer istersen ve bi illüzyonun arkasına saklanmaktan vaz geçeceksen bunu başaracağından eminim.  Ve emin ol bunu sana yağ çekmek için filan söylemiyorum 🙂

**

Günaydınnn frekanslar,bu hissetme olayı (duygu değil, dokunma değil görme değil,duyma değil yalnız başına), ne olduğunu, işe hangi organların karıştığına dair bi türlü net fikir sahibi olamasam da her geçen gün hayatımın daha da merkezine oturuyor. Ne yapacağız bilemiyorum. Hissetme arttıkça benim( kendi bilgi ve düşünce kapasitem) fonksiyonum küçülüyor.

**

Görmek bilmenin garip bir hissidir.” C.C.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir