Güç Öyküleri-Carlos Castaneda

“Bu zehiri yokeden panzehir işte burada,” dedi don Juan toprağı okşayarak. “Büyücülerin açıklaması, tek başına ruhu özgür kılamaz. Kendinize bakın. Onu biliyorsunuz, ama bu hiçbir değişiklik yaratmadı. Şimdi her zamankinden daha yalnızsınız, çünkü sizi koruyan varlığa karşı duyulan kararlı aşk olmadan, yalnızlık tek başınalıktır.

Yalnızca bu ihtişamlı varlığa duyulan sevgi bir savaşçının ruhuna özgürlük getirebilir. Ve özgürlük, tüm aksilikler karşısında duyulan neşe, etkinlik ve kabulle-niştir. Son ders bu. Her zaman son ana, kişinin ölüm ve yalnızlığıyla yüzleştiği o ıssızlığa bırakılır. Sadece o zaman anlamlıdır.”

Don Juan ve don Genaro ayağa kalktı ve kollarını gererek bellerini doğrulttular, belki de oturmak bedenlerini hamlaştırmıştı. Kalbim hızla atmaya başladı. Pablito’yla beni de ayağa kaldırdılar.

Alacakaranlık, dünyalar arasındaki geçittir,” dedi don Juan. “Bilinmeyene açılan kapıdır o.

Elinin bir devinimiyle üzerinde durmakta olduğumuz tepenin sınırlarını gösterdi.

“O kapının eşiği işte burası.”

Sonra tepenin kuzey kenarını gösterdi.

“Kapı orada. Ötesinde bir uçurum var, uçurumun ötesinde de bilinmeyen.”

Don Juan ve don Genaro Pablito’ya dönerek vedalaştılar. Pablito’nun gözleri büyüyüp sabitlenmişti; yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyordu.

Don Genaro’nun bana elveda deyişini duydum, ama don Juan bir şey söylemedi.

Don Juan ve don Genaro Pablito’ya yanaşarak kulaklarına birkaç şey fısıldadılar. Sonra bana geldiler. Ama bana tek kelime fısıldamalarına gerek kalmadan o tuhaf bölünmüşlük duygusunu hissettim.

Artık yoldaki toz gibi olacağız,” dedi don Genaro. “Belki bir gün yine gözlerinize kaçarız.

Don Juan ve don Genaro birkaç adım geri çekilerek karanlıkta kayboldular. Pablito kolumu tuttu ve birbirimizle vedalaştık. Sonra garip bir istek, bir güç beni Pablito’yla birlikte tepenin kuzey kenarına koşturdu.

Boşluğa atlarken kolunu duyumsadım, sonra yalnızdım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir