Ustalık ve asansör

Kısaca, öğrenci kendini usta sanır, oyuncu ise bi bok olmadığını bilir; fakat olma ümidindedir diyebilirim. Usta ise ümidini bile kaybetmiş olandır. Çünkü ümidin en büyük engel olduğunu bilir.

Go oyununda usta olmak için oyuna kendinden bir şeyler koymak gerekirmiş. Yani artık önceden hazırlanmış göze hoş gelen şekilleri kendince değiştirebilen, tesuji yapabilen, usta sınıfına giriyor.

Usta artık, oyun atlamaya adaydır tabii belli zamanlarda gelen asansörü yine de bekleyecek. Yani hasat ya da kıyameti(evrensel asansör-bakınız the cube filmi).

Ustalığında kendi içinde dereceleri var. Zaten her iki ucun arasında sayısız kademeler, kademelerin altında sayısız alt kademeler var. Eğer buna girecek olursak kendimizi kaybederiz.

Size anlattığım her şeye, aslında gündelik hayatınızın içinde ve belki bir günde yüzlerce kez şahit oluyorsunuz.

Örneğin, öğrenci-oyuncu-usta sınıflaması için olimpiyat oyunlarını bir gözden geçirin. Olimpiyat için milyonlarca insan hazırlanmaya başlar; ama yalnızca bir tanesi madalya alır. Altın madalyalı bir sporcunun ne zaman gezgin olduğunu, nasıl alt oyunların etkisine kapılabildiğini ve nasıl derecesinden düştüğünü, bilen bilir.

Fakat bütün bunlar bana göre yine de boş şeyler. Oyun oyundur.

-Bir Kadını Öldürmek- Kitabından alıntı

Tesuji: Belli bir alandaki en başarılı, verimli hamle; beceri dolu taktik hamlesi; belli bir bölgedeki taşların en verimli kullanılmasını sağlayan hamle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir