Dostlar ve Sevgililer Üzerine

Bir kadın, dostlarını sevgililerini akıllıca seçmelidir.Sevgililerimiz söz konusu olduğunda çoğu zaman onları büyük bir sihirbazın gücüyle donatırız. Bunu yapmak kolaydır, biz gerçekten samimi olursak, bu, büyülü bir atölyenin kilidini açmaya benzer ya da bize öyle gelir. Bir sevgili, kendi döngü ve fikirlerimizle çok kalıcı bağlantılar kurmamıza ve/veya bunların yok edilmesine neden olabilir.Yıkıcı sevgililerden kaçınmak gerekir. İyi bir sevgili, güçlü psişik kaslarla ve yumuşak etlerle ustaca sarınmış olan sevgilidir. Vahşi kadın için sevgili, aynı zamanda bir parça “psişik” bir sevgili, onun “kalbine giden yolu bilen” biri olursa, daha iyi olur.
Vahşi kadının bir fikri olduğunda, dost yada sevgili asla şöyle demez:”Şey, bilmiyorum…aslında aptalca (kibirli, imkansız, pahalı vb.) gibi geliyor.” Doğru bir arkadaş asla bunu söylemez. Bunun yerine, “Anladığımdan emin değilim:sen nasıl gördüğünü söyle:nasıl olacağını anlat,” der.
Sizi tıpkı yerdeki bir ağaç, evdeki bir çiçek yada yan avludaki bir gül bahçesi gibi canlı, gelişen bir criatura, bir varlık olarak gören bir sevgiliye/dosta sahipseniz..size gerçek, yaşayan, soluk alıp veren bir kendilik olarak; insan olan, ama çok güzel, ıslak ve büyülü şeylerden yapılmış bir kendilik olarak bakan bir sevgiliye ve dostlara sahipseniz..sizdeki criatura’yı destekleyen bir sevgiliye ve dostlara sahipseniz..işte aradığınız insanlar bunlardır. Onlar ömür boyu ruhunuzun dostları olacaktır.
Bilinçli olmaya devam etmek, sezgiyi elden bırakmamak, gören ve bilen ateşli ışığın sorumluluğu altında kalmayı sürdürmek için, dostların ve sevgililerin- öğretmenlerden söz etmiyorum- dikkatle seçilmesi çok önemlidir.
..

Vahşi Doğasından uzak düşen kadın

Psişedeki vahşi güçle ilişkinin koptuğuna dair duygu-tonlu belirtilerden bazıları nelerdir? Sürekli olarak aşağıda belirtilen yollardan biriyle hissetmek, düşünmek yada davranmak derin içgüdüsel ilişkinin kısmen zedelenmesi yada sürekli yitirilmesi demektir. Sadece kadınların dilini kullanırsak, bu belirtiler şunlardır: Kendini had safhada yavan, yorgun, kırılgan, çökkün, kafası karışık, suskun, dizginlenmiş, heyecansız hissetmek. Kendini korkmuş, aksak yada zayıf, esinsiz, cansız, ruhsuz, anlamsız, utangaç, sürekli kızgın, hafifmeşrep, sıkışıp kalmış, yaratıcılıktan uzak, bastırılmış, aklını yitirmiş hissetmek.
Kendini güçsüz, sürekli kuşku içinde, sarsak, tıkanmış, bir işin sonunu getiremez, yaratıcı hayatını başkalarına teslim eden, eş, iş ya da arkadaş seçiminde hayatın altını oyan tercihler yapan, kendi döngülerinin dışında yaşamaktan mustarip, kendini aşırı koruyucu, uyuşuk, belirsiz, mütereddit, kişiliğine uygun adımlar atamayan ya da sınırlar koyamanyan biri olarak hissetmek.
Kendi temposunda ısrar etmeyen, çekingen, Tanrı’sından ya da Tanrılarından ayrı düşmüş, kendini yenilemekten uzaklaşmış, içgüdülerini yitirmiş biri için en güvenli yer olduğundan ev hayatına, entellektüelliğe, işe ya da tembelliğe çekilmiş biri olmak.
Kendi başına bir işe girmekten ya da kendini açığa vurmaktan korkmak; akıl hocası, anne, baba aramaktan korkmak; eksik çalışmasını bir başyapıt haline gelmeden önce sergilemekten korkmak; başkasına ya da başkalarına bakmaktan korkmak; koşmaya devam etmekten, durmaktan, yavaşlamaktan korkmak; otorite önünde sinmek; yaratıcı tasarılardan önce enerjisini yitirmek; ürkme, küçük düşürülme, endişe, uyuşukluk,  bunaltı.
Başka yapacak bir şey kalmadığında dilini tutmaktan korkmak; yeniyi denemekten korkmak, karşı koymaktan korkmak, sesini yükselterek, karşı çıkarak konuşmaktan korkmak; midesinin bulanmasından, heyecandan midesine sancılar girmesinden, midesinin ekşimesinden, ortada kalakalmaktan, boğulmaktan, çok kolay uzlaşmacı ya da nazik biri olmaktan, intikam almaktan korkmak.
Durmaktan korkmak; harekete geçmekten korkmak; durmadan üçe kadar sayıp başlayamamak, üstünlük kompleksi, müphemlik hissetmek, ama yine de başka açılardan tamamen yetenekli, tamamen işlevsel olmak. Bu saydıklarımız bir çağın ya da yüzyılın hastalığı değildir ve kadınların her tutsak alınışında, vahşi doğanın her tuzağa düşürülüşünde, her zaman ve her yerde bir salgın şeklinde kendini gösterir.
Sağlıklı kadın tıpkı bir kurt gibidir: Sağlam, kunt, diri, hayat verici, konumunun bilincinde, yaratıcı, sadık ve göçebedir. Ancak vahşi doğadan ayrılmak kadının kişiliğinin zayıflamasına, bir hortlak ve hayalet halini almasına yol açar. Postu kolay deldiren, çelimsiz, sıçrayamayan, avlanamayan, doğuramayan, bir hayat yaratma yeteneğinden yoksun biri olmak için burada değiliz. Kadınların hayatı durağanlık içindeyken ya da can sıkıntısıyla dolu olduğunda, bu her zaman için Vahşi Kadın’ın ortaya çıkma zamanının geldiğini gösterir; ruhun yaratıcı işlevinin deltayı doldurmasının zamanıdır.
Vahşi Kadın kadınları nasıl etkiler? Vahşi kadın, müttefikimiz, önderimiz, modelimiz, öğretmenimiz olursa, iki gözümüzle değil, bir den çok gözü olan sezginin gözleri aracılığıyla görürüz. Sezgiye sahip çıktığımızda, yıldızlı göğe benzeriz: Dünyaya binlerce göz aracılığıyla bakarız.
Kurtlarla Koşan Kadınlar

1 Yorum

  1. says:

    Düzenleyen Hanife Altuntaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir