Geç bunları anam babam…

Hayat yönüm, herşeyi bildiğini sanıyor, onun için bilgiç bilgiç konuşuyor ama Ölüm tarafım gülerek şöyle diyor:”geç bunları anam babam, geç bunları”

Bu sebeple öğitmenlik/danışmanlık yapamıyorum artık. Oysa eskiden öğreterek/öğrenerek rahatlıkla para, iltifat kazanabiliyordum. Şimdi kim bana gelip de bişey öğrenmek üstelik bunun için bi bedel ödemek isteyebilir?
Her verdiğim akıl/tavsiyeden sonra şunu da söylediğimi bile bile: “emin ol bunların hepsi saçmalık
Burada, gerek yorum gerekse özel mesajlarla, saçmaladığımı, aklımın, yazı kabiliyetimin berbat olduğunu söyleyenler, küfürler edenler oluyor. Onlarla hemfikirim, ne diyebilirim :)))

Hep söylediğimiz gibi  büyülü kelime: Farketmez…

Farketmeze doğru “yeterince”caddesinde bi süre yürümek, “harikulade” kafesinde bi çay içmek, “saçmalık” kuaförüne uğramak gerekebiliyor 🙂

4 Yorumlar

  1. muammer says:

    ne diyebilirim bu başka bir şey

  2. Turan says:

    Sibel,

    senin “sacmaliklarini” okumak güzel sey. Sen kendini ciddiye almayacak kadar asmissin. Iyiki de “sacmaliyorsun” :-)))

  3. says:

    Turan, ilginçtir ben bu onbinlerce irili ufaklı yazıyı yazarken çok ciddiyim üstelik, kahkahalarla gülünebilecek ölçüde ciddiyim. Oyunu da çok ciddi oynarım. Gel gör ki bu ciddiyetin saçmalık olduğunu da biliyorum. Asla tam olan söylenemez. Söylerken ya da eylerken ayağını bir noktaya basmak zorundasın. O nokta her ne ise fark etmez, onun dışındaki sayısız noktalardan aşağı ya da yukarı olmayan ama o ana has “biricik” bir noktadır ve çok sahicidir. Eğer hep o noktada ikamet ediyor olsaydım yazdığım ve yaptıklarımı çok mühimserdim sanırım 🙂 Fakat yazıya son noktayı koyduğumda ben oradan havalanmış oluyorum ve gülmekten kendimi alamıyorum çünkü anında onu çürütebilirim.
    Belki bazılarına çelişki gelebilir bu durum fakat ben öyle yaşamıyorum, bu parça ve dalga yönümle barışığım.
    Yazılarım yoluyla uzun yıllardır beni takip ediyorsun, yorumların özellikle sorularınla beni yeniden düşünmeye itiyorsun, iyi ki varsın dostum.

  4. Turan says:

    Sibel,

    öncelikle iyiki de sen varsin, sen olmasaydin burada biz de olmazdik.

    Cok dogru, uzun zamandir seni takip ediyorum veya etmeye calisiyorum. Bazen canim hic birsey okumak istemiyor ve kendime dinlenme istirahati veriyorum. Ondan haric senin yazilarini sürekli zevkle okumusumdur.

    Senin de ne kadar ciddi yazdigini anliyabiliyorum artik. Kimden duydugumu unuttugum bir söz vardi. Yazar asagi yukari söyle bir ifade kullanmisti: Birsey yazildiktan sonra kendisinin olmaktan cikiyor, bu artik toplum mali oluyor diyordu yazar. Cok dogru söylemis. Söylediklerimiz bizden cikinca onar artik bizim malimiz degildir. Malimiz olmadigi icin de söylediklerimize cok dikkat etmemiz gerekiyor.

    Popof, cok ünlü bir palyaco da söyle demisti: Dünyanin en üzgün insanlari palyocolardir, demisti. Söyledigim seylerin birbirine uyup uymadigini bilmiyorum ama seni cok iyi anladigimi söyleyebilirim. Sen de iyiki de varsin….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir