Güleriz hallerimize…

Geçen hafta seyahatlerin birinde, otobüs bir dinlenme tesisinde durdu, ben de çıkıp biraz gezindim sonra yerime oturdum. Bikaç dakika sonra otobüs yavaşça hareket etti, yönünü yoldan yana düzeltti, hızlanmaya hazırlandı.

Ve içimden (belki de sesli bile olabilir), şu soru geldi: “ben otobüse bindim mi?

Sorunun arkasındaki murat şıydu; hani binmediysem muavini uyarayım da beklesin! Neyse, yokladım binmiştim. Ancak bundan sonra sorunun abzürdlüğü kulağıma çarptı, şaşırdım ve gülmeye başladım. Ön koltuklardan bikaç kişi dönüp baktı. Zaten bi savaşçı olarak elimizdeki yegane enstrüman da bu; gülmek…

3 Yorumlar

  1. Turan says:

    Sibel,

    senden korkmaya basladim, sizofren mi oluyorsun? :-)))

    Hani su “beautiful mind” da John Nash’i canlandiran Russel Crowe gibi… :-)))

    1. says:

      Sadece şizofren değil hepimiz bilinen tüm hastalıklardan (farklılık) birazını taşıyoruz, özellikle de nevrozu 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir