Oyun Kuramı neden oyun kuramı?

Altı sene önce tüm düşünenlerin, teologların ve bilim adamlarının yaptığı gibi ben de dünyanın ve evrenin ne olduğuna dair bir metin yazdım. Gerçi bu sadece bir düşünce dizgesinin sonucu değildi. Şüphesiz tüm hayatım boyunca gözlemlediğim, okuduğum ve yaşadıklarımın bir bileşkesi vardı ama ondan daha çoğuydu. Bir gece, iki saat içinde hiç hesapsız ve plansız bir akıştı o metin. Ben bile bazı yerlerini çok daha sonra anlayabildim.

Son derece yetkin bir arkadaşıma okuttum. O da benim kadar hayret etti. İsmine oyun kuramı demiştim. Şüphesiz Prof. Nash’ın herkese duyurduğu oyun teorisinden haberliydim ve fakat onunlla ilişkisizdi bu isim. O arkadaşım bana bu isim benzerliğinin ilerde sorun yaratacağını belki değiştirmek isteyebileceğimi nazik bir dille hatırlattı. Onu ciddiye aldım, düşündüm taşındım, bazen farklı başlıklar koydum bilgisayarda uyuduğu odaya.. Ve fakat hiç memnun olmadı, onları sevmedi ve olabildiğince çabuk silkelenip attı üzerinden o isimleri. Sonra ben de kendisine hak verdim, çünkü kendisi “OYUN” kavramını matematiksel isim eşinden daha çok hak ediyordu.

Oyun kuramının kısmen açılımı Bir Kadını Öldürmek kitabında ele alındı. Fakat hala o derece örtük bir anlatımdı ki, bunu değil anneanneme (Feynman’ın kulağı çınlasın!) üst düzey entellektüellere bile anlaşılır kılmak zordu (imkansız değil, anlayan anladı).
Son derece zeki, becerikli ve hatta nerdeyse herşeyi bilen ( emekli öğretmen) annem bana rica etti: “kızım lütfen daha kolay anlaşılan şeyler yaz” dedi.
Şüphesiz yazabilseydim yazmış olacaktım. Hayatım boyunca yazdım ben. Milyonlar, milyarlarca cümle kurdum. Sadece yapabileceğim kadarını yapabildim.
Turan haklı, geçen altı yıldır gerek bilinçli ama çoğu kez farkında olmadan oyun dünyasını daha anlaşılır hale getirecek yazılar, öyküler, makaleler yazdım.
Hatta bazen neden içrek anlamlar gerektiğinin savunmasına bile giriştim:
https://sibelatasoy.com/?p=3045

İşte böyle galiba. Ben sade bir insan olduğumu iddia ediyorum, eğer bu doğruysa yazdıklarım da fazla basit olduğu için anlaşılamıyor olabilir 🙂

2 Yorumlar

  1. Hightech says:

    Oyun kuramı basit değil çok yüksek seviyeli
    bilgiyi ihtiva ettiği için burayı okuyanlar tarafından bile anlaşılması çok çok zordur.
    Hatta bu kuramın devamı ve çok çok öteleri
    vardır.
    Çok basit gelen bazı bilgilerin çok üst düzey
    kişiler tarafından anlaşılmamasına bende çok ilk önceleri çok şaşırıyordum. (Gurdjieff ten)
    bilginin bilgiye hazır olana yani bilgiyle rezonansa girene geleceğini hatırlayınız.
    Onun için Öğretmen ne kadar yüksekse öğrencide
    ona yakın olmalıdır prensibinden kuramın anlaşılma
    sını çok beklemeyin ama bilgi muhakkak lazım olana
    gidecektir.
    Kuramınız olağanüstü güzel.
    Ben ayrı zamanlarda iki kere okudum ve çok çok iyi olduğunu sizede yazmıştım.
    Bundan sonrası Tanrının kurguladığı oyunun daha ötesini düşünme vakti.(Yahutta Peru yu,Nazca yı)
    Ama Nash in Akıl oyunlarıda muhteşemdi.
    Yazı biraz karışık oldu kusura bakmayın.
    Sevgiyle kalın.

  2. says:

    Bi şeyin insana basit ya da kolay gelmesi için, o şeyi “hatırlıyor” olması gerekirmiş; çünkü anlamak zihinle değil hücresel bi ayma işlemi o da deneyim gerektiriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir