Burada şimdi güneşle bakışarak

Günaydınnn frekansslarrr… Güneş tam şu anda tepeyi aşıp gösterdi parlak yüzünü. Şimdi ekranı göremeden yazıyorum artık ne denk gelirse. Sarkıtlar beni şaşırttı yıllar yıllar var ki bu kadar yaklaşmamıştık onlarla. Sivas geldi birden aklıma. Orada birbuçuk yıl oturmuştuk, 12 yaşındaydım. Annem her zamanki gibi alışveriş listesi ve para verip beni sabit pazara gönderdi. Eskimolar gibi giyinmiştim. Soğuk filan algılayacak yaşta da değildim zaten. Karlı ana caddeden dikkatli adımlarla (kayıp düşmekten pek korkardım) yürürken eczanenin önünden geçtim. Kapısının yanında yukardan aşağıya asılmış dev bir termometre vardı. Gözüm on atakıldı ve -22 derece olduğunu gördüm. O gün amma soğuk gibi öylesine geçmiştim ama bugün waawww o neymiş yaaa demekteyim. Hayat  güzel, sarkıtlardan sakınarak güneşle bakışalım, hala yaşıyor olmak muhteşemmm…

Burada o kadar çok yaşadım ki hala doyamamış olduğuma inanmak güç 🙂 İnsan zevkli bişeye doyamaz diye düşünürdüm ama insanın hayatında öyle sekanslar oluyo ki “bal yiyen baldan usanıyor!” hahahahahaha Nefes almak, sağlıklı olmakk, duyabilmek , koklayabilmek, antenleri salındırmak, ohhh buna doyulmaaz sankiiii…

Günaydın canlarımmm

**

Bu hayatta çok yakınlarıma gelen dostlarla hep aynı yerlerden (şehirlerden ve benzer mekanizmalı hayatlardan) geçmiş olduğumuzu duymak beni şaşırtıyordu. Belki de ben şaşırmayı seven bi yaramazım sadece kimbilir:) mucukss hepiciğinize… Keşke dışardaki detaylara ben de çoğu insan kadar hakim olabilseydi ve karış karış gezmek zorunda kaldığımız anadoluya, insanlara ve dahi başka dış şeyleri daha iyi görebilmiş olsaydım. O zaman böyle tek tük küçüklük anıları yerine elimde dev bi anılar paketi olurdu.Velakin her şeyin bi şeyi var tabii! hahahahahaha Belki de o zaman hep anda sakin şapşal sibel olamayabilirdim. Hep birlikte muhteşem olmaya organize etmiş bizi evrim hazretleri :))))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir